Gıda güvencesi, gıda güvenliği ile karıştırılmamalıdır.

Gıda güvencesi, gıdanın bulunabilmesinin ve bireylerin buna erişebilme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Uygun fiyat sadece bir faktördür. Gıda güvencesizliğinin binlerce yıl öncesinde bile bir endişe kaynağı olduğuna dair kanıtlar vardır. Antik Çin ve Antik Mısır'daki merkezi otoritelerin yiyecekleri kıtlık zamanlarında depolardan serbest bıraktığı biliniyor. 1974'te Dünya Gıda Konferansı'nda, “gıda güvencesi” terimi, arzı vurgulayarak tanımlandı. 

Gıda güvencesinin "gıda tüketiminin istikrarlı bir şekilde genişlemesini karşılayabilmek ve üretim ve fiyatlardaki dalgalanmaları dengeleyebilmek için dünya gıda kaynaklarından, her zaman, yeterli, besleyici, çeşitli, dengeli ve makul temel gıda maddelerinin bulunabilirliği olduğunu" söylediler. Daha sonra yapılan tanımlara “talep ve erişim” konularını eklendi. 1996 Dünya Gıda Zirvesi'nin son raporu, gıda güvencesinin "tüm insanlar her zaman, aktif ve sağlıklı bir yaşam için diyet ihtiyaçlarını ve gıda tercihlerini karşılamak için yeterli, güvenli ve besleyici gıdalara fiziksel ve ekonomik erişime sahip olduklarında" var olduğunu belirtir. 

Hane halkı gıda güvencesi, tüm üyeler her zaman aktif ve sağlıklı bir yaşam için yeterli yiyeceğe erişebildiği zaman mevcuttur. Gıda güvencesi olan bireyler açlık içinde veya açlık korkusuyla yaşamazlar. Öte yandan, gıda güvencesizliği, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından, "beslenme açısından yeterli ve güvenli gıdaların sınırlı veya belirsiz mevcudiyeti veya sosyal olarak kabul edilebilir şekillerde kabul edilebilir yiyecekler elde etme konusunda sınırlı veya belirsiz bir kabiliyet durumu" olarak tanımlanmaktadır. Gıda güvencesi, kuraklıklar, nakliye aksamaları, yakıt sıkıntısı, ekonomik istikrarsızlık ve savaşlar gibi çeşitli risk faktörleri nedeniyle gelecekteki kritik gıda tedarikinin bozulmalarına veya kullanılamamasına karşı bir dayanıklılık ölçüsü içermektedir. 

2011-2013 yılları arasında, tahminen 842 milyon insan kronik açlık çekti. Birleşmiş Milletler ‘in Gıda ve Tarım Örgütü veya FAO, gıda güvencesinin dört temelini mevcudiyet, erişim, faydalanma ve istikrar olarak tanımlamıştır. Birleşmiş Milletler (BM) 1948’de İnsan Hakları Bildirgesi’nde Gıda Hakkı'nı kabul etti ve o zamandan beri tüm diğer haklardan yararlanabilmek için hayati önem taşıdığını söyledi. 

1996 Dünya Gıda Güvenliği Zirvesi, “gıdanın siyasi ve ekonomik baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini” ilan etti. 

Gıda Güvencesi

Ölçüm

Gıda güvencesi, hane halkı bütçesinde bulunan kişi başına günlük kalori alım miktarı ile ölçülebilir. Genel olarak, gıda güvencesi göstergelerinin ve ölçümlerinin amacı, gıda güvencesinin ana bileşenlerinin bir kısmını veya tamamını gıda mevcudiyeti, erişilebilirlik ve faydalanma / yeterlilik açısından yakalamaktır. 

Mevcudiyet (üretim ve tedarik) ve faydalanma / yeterlilik (besin değer durumu / antropometrik ölçüm) tahmin edilmesi daha kolay ve dolayısıyla daha popüler olmakla birlikte, erişilebilirlik (yeterli miktarda ve kalitede gıda elde etme kabiliyeti) büyük ölçüde belirsiz kalmaktadır. Hane halkı gıda erişilebilirliğini etkileyen faktörler genellikle bağlama özgüdür. 

Cornell ve Tufts Üniversitesi ve Africare ve Dünya Vizyonu ile iş birliği içerisinde USAID tarafından finanse edilen Gıda ve Beslenme Teknik Yardım Projesi (FANTA) projesi tarafından geliştirilen bazı önemli örneklerle, gıda güvencesinin erişim bileşenini yakalamak için çeşitli ölçümler geliştirilmiştir.

Bunlar şunları içerir:

  • Hane halkı Gıda Güvencesizliği Erişim Ölçeği (HFIAS): Bir önceki ay hanedeki gıda güvencesizliği derecesini (erişilmezlik) sürekli olarak ölçer
  • Hane halkı Diyet Çeşitliliği Ölçeği (HDDS): Belirli bir referans dönemi boyunca tüketilen farklı yiyecek gruplarının sayısını ölçer (24 saat/48 saat/7 gün).
  • Hane halkı Açlık Ölçeği (HHS): Anket yoluyla elde edilen ve bir ölçekte özetlenen bir dizi öngörülebilir reaksiyona dayanarak, hane halkı gıda mahrumiyeti deneyimini ölçer.
  • Başa Çıkma Stratejileri Endeksi (CSI): Hane halkı davranışlarını değerlendirir ve hane halkının gıda kıtlığı ile nasıl başa çıktığına ilişkin çeşitli yerleşik davranışlara dayanarak bunları derecelendirir. Bu araştırmanın metodolojisi, tek bir soru üzerine veri toplamaya dayanmaktadır. "Yeterince yiyeceğiniz yoksa ve yiyecek almak için yeterli paranız yoksa ne yaparsınız?" 

ABD'deki gıda güvencesizliği, Nüfus Sayım Bürosu'nun Mevcut Nüfus Anketi'ndeki sorularla ölçülüyor. Sorulan sorular şu konulara odaklanır: hane halkı bütçesinin yeterli gıda almak için yetersiz olduğu, hane halkı tarafından yetişkinler ve çocuklar tarafından tüketilen yemeğin miktarında veya kalitesindeki yetersizlik, yetişkinler ve çocuklar için düşük gıda alımı veya düşük gıda alımının sonuçları.

USDA tarafından yaptırılan bir ABD Ulusal Bilimler Akademisi çalışması, bu ölçümü ve “gıda güvencesizliğinin açlıkla ilişkisini eleştirdi ve “açlığın gıda güvencesi ölçeğinin en uç noktası olarak tanımlanıp tanımlanmadığı açık değil” diye ekledi. 

FAO, Dünya Gıda Programı ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu Dünyada Gıda Güvencesizliği Durumu raporu üretmek için işbirliği yapıyor. 2012 baskısında, FAO tarafından yapılan, gıda güvencesizliği oranlarını ölçmek için kullanılan yetersiz beslenme göstergesinin yaygınlığına yönelik iyileştirmeler açıklanmıştır. Yeni özellikler arasında, her bir ülke için gözden geçirilmiş minimum beslenme enerji gereksinimleri, dünya nüfusu verilerindeki güncellemeler ve her ülke için perakende dağıtımındaki gıda kaybı tahminleri yer alıyor. 

Göstergeyi etkileyen faktörler arasında beslenme enerji arzı, gıda üretimi, gıda fiyatları, gıda harcamaları ve gıda sistemi değişkenliği yer almaktadır. Gıda güvencesizliğinin aşamaları, gıda güvenceli durumlardan tam ölçekli kıtlık arasında değişmektedir. Yeni bir hakemli dergi olan Gıda Güvencesi, Gıda Üretiminin Bilimi, Sosyolojisi ve Ekonomisi ve Gıdaya Erişim 2009 yılında yayınlanmaya başladı. 

Değerler

Yetersiz beslenme göstergesinin prevalansı (PoU) ile FAO, 2010-2012 yılları arasında yaklaşık 870 milyon kişinin kronik olarak yetersiz beslendiğini bildirdi. Bu, küresel nüfusun % 12,5'ini veya 8 kişiden 1'ini temsil ediyor. 2018 yılında, gıda güvencesizliği yaygınlığı ilk kez ekonomik kriz öncesi (2007) olan yüzde 11,1 seviyesine geriledi. 852 milyon insanın (nüfusun yaklaşık %15'i) kronik olarak yetersiz beslendiği gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek oranlar ortaya çıkmaktadır.

Raporda, Asya ve Latin Amerika’nın, 2015 yılına kadar yetersiz beslenme yaygınlığını yarıya indirme odaklı Binyıl Kalkınma Hedefine ulaşma yolunda ilerleyerek, beslenme yetersizliği oranlarında düşüşler sağladığı kaydedildi.  BM, yaklaşık 2 milyar insanın yeterli miktarda vitamin ve mineral tüketmediğini belirtti. 

Gıda Güvencesizliği Örnekleri

Kıtlıklar dünya tarihinde sıkça görülüyor. Bazıları milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu ve geniş bir alanın nüfusunu önemli ölçüde azalttı. En yaygın nedenler kuraklık ve savaş olmakla birlikte tarihteki en büyük kıtlıklara ekonomi politikası neden olmuştur.

2017 yılında, sel ve diğer iklim şokları, birçoğu hali hazırda çatışma ve siyasi kargaşadan mustarip Afganistan, Nepal, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka ve Yemen'deki 21 milyondan fazla insanın gıda krizine girmesine ve 10 milyondan fazla insanın acil seviyedeki durumlarda bulunmasına neden olmuştur. 

Kaynakça: https://en.wikipedia.org/wiki/Food_security